Potasyum siyanür, hidrosiyanik asitten elde edilen bir metal tuzudur. Beyaz renkli ve tuzu andıran bir görünüme sahiptir. Metal tuzlar iki çeşittir: sodyum siyanür ve potasyum siyanür. Bu siyanürler genellikle kuru karbonla birlikte kullanılan amonyaklardan ve karbon monoksit (CO) gazlarının birleştirilmesinden elde edilir. Siyanür çeşitleri, bitkiler veya hayvanlar aracılığıyla üretilebilir. Doğal olarak siyanür üreten birçok bitki bulunmaktadır. Ayrıca, bazı bakteriler ve küçük haşereler de siyanürü doğal olarak elde edebilir.

Potasyum siyanür, kiraz, badem, kayısı ve şeftali gibi meyvelerde doğal olarak bulunur. Ayrıca fasulye, turp, brokoli ve mısırda da siyanür çeşitlerinin varlığı bilinmektedir. Doğal potasyum siyanür ve kimyasal olarak elde edilen siyanür çeşitleri farklıdır. Kimyasal olarak elde edilen siyanür çeşitleri zararlıdır. Ancak, doğal olarak meyvelerde ve diğer bitkilerde bulunan potasyum siyanür, vücuda zarar vermez. Örneğin, yukarıda belirtilen besinler, vücuda çeşitli yararlar sağlar.

Potasyum siyanürün kimyasal formülü KCN'dir. KCN formülü ile üretilen birçok ürün, çeşitli endüstri kollarında kullanılmaktadır. Elde edilen siyanür çeşitlerinin büyük bir bölümü kimya sanayisinde kullanılır. Potasyum siyanür ve diğer siyanürler, madencilikte de önemli bir rol oynar. Siyanür, güçlü bir zehirdir ve özellikle potasyum siyanür ve sodyum siyanür, hayati tehlikeye sebep olabilir. Bu nedenle, siyanür çeşitleri kullanıldığında bu bileşiklerden uzak durmak gerekmektedir.

Potasyum siyanür ve diğer siyanür formülleri, kimya sanayiinde yaygın bir şekilde kullanılır. Siyanür çeşitleri, organik kimyasalların üretiminden akrilik plastik üretimine, çelik sertleştirme işlemlerinden elektro kaplamaya ve ilaç sektörüne kadar birçok alanda kullanılır.

Potasyum siyanür, özellikle altın ve gümüş madenciliğinde cevherlerin işlenmesinde kullanılır. Ayrıca mücevherat sektöründe altın kaplama işlemlerinde de kullanılır. Ancak, potasyum siyanürün yüksek toksik özelliği nedeniyle bu işlemler sırasında çok dikkatli olunmalıdır. Bu bileşiklerin kullanıldığı alanlarda güvenlik protokollerine uyulması ve gerekli önlemlerin alınması hayati öneme sahiptir.